Acil durumlar için oluşturulmuş olan 112 Acil Servisi, hayat kurtarma amacı taşırken, günlük yaşamda çeşitli isteklerle de karşılaşabiliyor. Son zamanlarda yapılan ilginç çağrılar, toplumda geniş yankı uyandırmakta ve acil sağlık çalışanlarını zor durumda bırakmaktadır. Özellikle "Ambulans beni havalimanına yetiştirir mi?" şeklinde yapılan talepler, bu durumun en sıra dışı örneklerinden biri. Acil durumların dışında yapılan bu çağrılar, gereksiz meşguliyet yaratırken, gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanlara ulaşım konusunda sorunlar yaşanmasına sebep olabilir.
112 Acil Servisi, acil sağlık hizmeti sağlamak üzere görevli olduğu için en kritik durumlarda devreye girmektedir. Ancak, kişilerin duygusal ve sosyal ihtiyaçları bazen bu sistemi yanlış yönlendirebilmektedir. Özellikle büyük şehirlerde, iletişim çağının getirdiği rahatlıkla birlikte, insanlar acil servisini yalnızca acil durumlar için değil, günlük hayatlarının bir parçası olarak değerlendirmeye başlamışlardır. Öyle ki, bir kişi ağır bir hastalık belirtisi göstermediği halde, "Acaip bir şeyim yok ama yarın önemli bir toplantım var, İstanbul'a yetişmem lazım," şeklinde tarif ederek ambulans çağırmakta. Durumun ciddiyetini anlamayan bu tür çağrılar, daha ciddi acil durumlarda müdahale edebilmek için gereken ekiplerin zaman kaybına uğramasına neden olmaktadır.
Acil servisi yanlış yönlendiren başka bir neden de toplumsal bilinç eksikliği. İnsanlar, kamu hizmetlerinin kaynaklarının sınırlı olduğunu ve bu kaynakların doğru kullanılması gerektiğini sıklıkla unutmakta. Havalimanına yetiştirmek gibi günlük taleplerin yanı sıra, genellikle "migrenim var, 112'yi arayabilir miyim?" ya da "Büyük ablamın çiğ köftesi bozuldu, hemen gelin," gibi komik ama bir o kadar da düşündürücü taleplerle karşılaşmakta. Oysa ki acil sağlık durumları, herkesin başına gelebilecek ani bir rahatsızlık veya kazanın sonucunda ortaya çıkmaktadır. Fakat bu tip aramalar, kişilerin daha önceden yaşadığı bir rahatsızlıkla ilgili yardım talep etmeleri nedeniyle gelişmektedir ki bu durum da acil servis kaynaklarının gereksiz yere kullanılmasına yol açar.
Acil hizmet sunan ekipler, bu tip çağrılardan ciddi anlamda etkilenmekte ve mesleklerinin getirdiği sorumlulukla, gerçekten acil bir durumu çözmeyi bekledikleri zaman diliminde lüzumsuz bir meşgaleyle karşılaşmaktadırlar. Özetle, 112 Acil Servisi görevlileri, her geçen gün artan bu ilginç taleplerle baş etmeye çalışarak, sosyal bilinç oluşturmanın ve doğru bilgilendirmenin önemini vurgulamaktadır. Halkı bilinçlendirmek adına daha fazla farkındalık çalışmasına ihtiyaç var. Sinirli veya alışveriş yapan insanları acil servisi aramaya yönlendiren bir uygulama yaratılabilir ya da bu konuda eğitim ve bilgilendirme yaygınlaştırılmalıdır.
Gelecek günlerde, yetkililerin 112'nin gereksiz yere meşgul edilmesiyle ilgili karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmek adına atacakları adımlar, sadece sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bu tür komik ama düşündürücü taleplerin azalmasına da katkıda bulunacaktır. Sonuç olarak, 112'nin gerçekten acil durumlar için var olduğu ve bunun bilinmesi gerektiği herkes tarafından kavranmalıdır.