Hayat, birçok kişi için sadece yaşamakla sınırlı değil; aynı zamanda keşfetmek, öğrenmek ve büyümektir. Bu felsefeyi benimseyen 71 yaşındaki Mark Miller, 8 yaşında tanıştığı kitap dünyasıyla tam 71 yıldır iç içe. Okuma tutkusunun, onun dünyasında nasıl bir yere sahip olduğunu anlattığı hikayesi, sadece onu değil, aynı zamanda çevresindekileri de etkileyen ilham verici bir yolculuk sunuyor.
Mark, çocuk yaşta, annesi tarafından bir kütüphaneye götürüldüğünde kitaplarla tanıştı. O an, hayatının dönüm noktasıydı. Heyecanla raflardan bir kitap seçen genç Mark, sayfaların ardında saklı maceralara adım atmanın ne demek olduğunu o yaşta kavradı. Üzerindeki yaşama isteği ve öğrenme arzusuyla dolup taşan bu çocuğun okuma serüveni böylelikle başladı. Zamanla bu tutku, onu sadece sürekli okumaya değil, aynı zamanda farklı yazarlarla tanışmaya, farklı kültürleri keşfetmeye yönlendirdi. Bugün, kütüphanesinde 10.000'den fazla kitap bulunan Mark, edebiyat sohbetlerine katılmakta ve yeni nesillere kitap okuma alışkanlığını aşılamaya çalışmaktadır.
Okumanın, Mark'ın hayatındaki rolü yadsınamaz. Okuma alışkanlığı, yalnızca bir hobi olarak kalmayıp onun kişisel gelişiminin başlıca unsuru haline gelmiş. Mark, her gün en az bir saatini kitap okumaya ayırdığını söylüyor. “Kitaplar benim en iyi dostlarım; beni başka dünyalara götürüyorlar. Okudukça hayatı daha iyi anlayabiliyorum,” diyor. 71 yıl boyunca okuduğu eserlerden edindiği bilgi ve deneyim, sosyal becerilerini geliştirmiş ve çeşitli insanlarla kurduğu ilişkilerde derinlik katmıştır. Mark, farklı yazarların perspektiflerini, farklı dönemlerin ruhunu anlamak adına kendisine rehberlik eden bir harita gibi görüyor. Bu bakış açısıyla, okuma tutkusunu genç nesillere de aşılamaya kararlı.
Mark, sadece bir okur değil; aynı zamanda bir yazardır. Hayatının büyük bir kısmını kitap okumaya adamış olsa da, o da kendi hikayesini yazmak için kalemi eline almış. Kendi anılarını paylaştığı kitapları, okuyucularıyla buluşturmak ve onların da hayatına dokunmak istemektedir. “Bazen bir okuyucu olarak başka dünyalara, bazen de yazar olarak kendi dünyama yol alıyorum,” diyor. Her iki kimlik de onun için birer kaçış noktası. Okuduğu her kitap, onun düşünce yapısını genişletmesine ve daha empatik bir insan olmasına yardımcı olmuş.
Mark Miller, 71 yıllık okuma serüveninin ona kazandırdığı en önemli derslerden birinin, her yaşta dahi öğrenme ve büyümenin mümkün olduğu olduğunu ifade ediyor. Yaşlanmanın, öğrenmeyi ve keşfetmeyi durdurmak anlamına gelmediğini vurgulayan Miller, “Her kitap yeni bir bilgi, yeni bir bakış açısı demek. Öğrenmenin yaşı yok," diyor. Okuma isteğini bir yaşam tarzı haline getirdiği için kendi gençliğine özlem duymadığını ve hayatının her döneminde, her sayfada bir şeyler öğrenmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Mark’ın hikayesinin ilham verdiği birçok insan, onun örnek alınacak bir yaşam tarzı benimsediğini düşünüyor. Okuma sevgisini bölgesindeki okullarda düzenlediği etkinliklerle yaymaya çalışan Mark, çocuklara kitap seçerken yardımcı olmakta ve okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışmaktadır. Gençlerden gelen her soru ve ilgi, onun için yeni bir motivasyon kaynağı. Her “Neden kitap okuyalım?” sorusunda yanıt verirken gözlerinin içindeki ışıltı, onun bu tutkusunu hala ne kadar derin hissettiğini ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Mark Miller’ın 71 yıllık kitap yolculuğu, yalnızca kendi hayatını değil, birçok insanın düşünce yapısını ve yaşam tarzını etkilemiş durumda. Hayatını kitaplarla tanıyıp, anlatırken, onun hikayesi adeta birer hazine değerinde. Okuma alışkanlığını yaşamının her noktasına yedirmiş olan Mark, aynı zamanda yeni nesillere ilham vermeye devam ediyor. Belki de en çok da unutulmaması gereken bir mesaj veriyor: “Hiçbir şey öğrenmek için geç değildir; kitaplar size her zaman kapı açar.”